Anadolu Ajansı: “Halil Falyalı suç örgütüne” yönelik dava 23 Ekim’e ertelendi

Anadolu Ajansı’nın haberine göre KKTC’de 2022 yılında öldürülen “Halil Falyalı’nın kurduğu suç örgütünün yasa dışı bahis organizasyonu yürüttüğü” iddiasıyla, 250 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Dava, 23 Ekim’e ertelendi.
Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan bazıları ve taraf avukatları katıldı.
Hakim, iddianamenin özetinin okunması ve kimlik tespitinin ardından sanıklara söz verdi.
Sanık Sibel Balyemez, hakimlikte verdiği ifadenin “geçerli” olduğunu belirterek, “İşlemediğimiz bir suçtan hayatımız karardı. Bu olaylardan haberdar bile değildim. Muhasebeci olarak çalışıyorum ama para yatırma yetkim yok. Banka hesaplarıma bloke konuldu. Normal hayatıma dönmek istiyorum. Beraatimi talep ediyorum.” dedi.
Sanık Gürkan Ercelil, iddianamede adı geçen sanıkları “tanımadığını ve mağdur tarafın kendisi” olduğunu savunarak, mahkemeden beraat talebinde bulundu.
Sanık Sadettin Temiz ise “banka hesabını yatırım yapması için Alperen Özçelik’e verdiğini, hesabının yasa dışı ticaret için kullanılacağını bilmediğini” öne sürerek beraatini talep etti.
Sanık Ahmet Çevik de dosyada bahsi geçen “suç örgütüne” yardım etmediğini ileri sürerek, “Ben hesabımı ‘Balık’ kod isimli şahsa verdim. İşlerin bu raddeye geleceğini bilmiyordum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.” beyanında bulundu.
Diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamaları “kabul etmediklerini” söyleyerek, beraat talebinde bulundu.
Sanık beyanlarının ardından söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak, banka hesaplarındaki blokelerin kaldırılması ve beraat taleplerini iletti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 23 Ekim’e erteledi.
– İddianameden
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 35’i örgüt yöneticisi 250 şüpheli hakkındaki iddianamede, yasa dışı bahis suçunun, internet üzerinden erişim sağlanan web siteleri aracılığıyla gerçekleştirildiği belirtilmişti.
İddianamede, yasa dışı bahis sitesinin kurulabilmesi için ilk olarak canlı bahis oynatılabilmesini sağlayan bir yazılım satın alındığı ve bu yazılımın web sitesine yüklenerek yasa dışı bahis faaliyetine başlandığı ifade edilmişti.
Sonraki süreçte yasa dışı bahis sitesini kuran kişinin bir organizasyon oluşturarak, site üzerindeki canlı destek sisteminde, bahse konu olan spor müsabakaları ve bahis oranlarının takibi gibi teknik sistemin işleyişinde, sitenin kapatılması halinde yenisinin kurulmasında ve bunun sanal ortamda duyurulmasında farklı kişileri görevlendirdiği aktarılmıştı.
Yasa dışı bahis organizasyonunun, birçok farklı gruptan oluştuğuna işaret edilen iddianamede, teknik altyapıyı yönetenler, tanıtım ve reklam yapanlar, para transferini organize edenler, ATM’lerden para çekenler ve saha elemanları gibi çeşitli roller olduğu, örgüt yöneticilerinin kimliklerini gizlemek için alt kademelerle sınırlı temas kurdukları ve finansal kayıtlarda iz bırakmadıkları kaydedilmişti.
Hesapların genellikle öğrenci, ev hanımı, emekli veya asgari ücretle çalışan bireyler adına açıldığı ve bu kişilerin aylık kazanç vaadiyle organizasyona dahil edildikleri, bu hesaplar üzerinden toplanan suç gelirlerinin, çeşitli yöntemlerle nakde çevrildiği ifade edilmişti.
Yasa dışı bahis oynatılan web sitelerinde kullanıcılarla canlı destek sistemleri üzerinden iletişim kurulduğuna, kullanıcıların bahis için üçüncü şahısların hesaplarına para transferi yaptığına işaret edilmişti. Bahis işlemlerini gizlemek amacıyla kullanıcılara para transferlerinde “bahis” veya “bet” gibi ifadelerden kaçınmaları konusunda uyarı yapıldığı tespitinde bulunulmuştu.
Para transferlerinde genellikle ATM’ler, mobil bankacılık ve internet bankacılığı gibi yöntemlerin kullanıldığı, bu işlemlerin ise farklı şehirlerdeki kişiler aracılığıyla gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, son aşamada örgüt yöneticilerinde toplanan suç gelirlerinin kripto varlıklara çevrildiği iddia edilmişti.
Aralarında Halil Falyalı’nın eşi Özge Falyalı’nın da bulunduğu “örgüt yöneticiliği”nden yargılanan 35 sanığın 51 yıl 9 ay, 215 sanığın ise 45 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.