“Kimse bizi bölemez, Anavatanla kardeşliğimiz devam edecek”

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Devleti yönetenleri bir an önce Halkın birlik beraberliği ve Anavatan Türkiye ile karşılıklı sevgi, saygıya dayalı kardeşçe ilişkilerin devam etmesi için gerekenleri kucaklayıcı bir anlayışla yapmaya davet etti.

Aziz Gülbahar güncel gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasına devamla şunları kaydetti:

“Rum kesiminde EOKA’nın kuruluşunun 70’nci yılında söylenen ve yapılanlar ortadadır. İlkokuldan tutun, üniversitelere kadar tüm gençleri yaşları geldikçe Türk düşmanlığı ile zehirleyen Rum yöneticiler bizimle ilgili hiç güzel şeyler planlamıyorlar. Hedefleri Yunan toprağı olarak gördükleri , Büyük Ada diye niteledikleri Kıbrıs’ı Yunan yapmak bizi azınlık durumuna düşürmektir. Federal çözüm talepleri bu hedefe ulaşmak için seçtikleri yoldur. Ciddiyetle, milli değerlerimize sahip çıkmalı, tepeden aşağıya kadar Devletimizi yıpratıcı her türlü kötü icraat, söylem ve eylemden uzak durmalıyız. 

Kıbrıs Türkü’nün çok büyük bir kesimi Müslümandır; Atatürkçü çizgiden  yürüyerek, dinle  Devlet işlerinin ayrı olmasını içselleştirmiştir, dinine, gelenek ve göreneklerine bağlıdır. Okullarımızda da gereken düzenlemeler yapılmıştır. Ortaya yeni ihtiyaçlar çıkarsa buna göre çözüm bulmak da Devletimizin görevidir. Ancak bir okulda belirli bir kıyafet uygulaması varsa buna uymak herkesin görevidir. Buna ters bir durum ortaya çıkarsa da çözüm vardır. İnatlaşmadan, kavga etmeden, ötekileştirmeden, nefret dili kullanmadan gerek öğrencinin bireysel yararı gerekse okullarımızdaki mevcut durumun bozulmaması için adım atmak mümkünken işi gerginlik boyutuna taşımak, toplumu huzursuz edici açıklamalar yapmak yanlıştır. Ve unutulmamalıdır ki iki yanlış bir doğru etmez. 

Milli Mücadele Vakfı olarak herkesi sağduyu, hoşgörü ve kardeşliğe davet ediyoruz.

Halkımızın geneli bu noktaya gelirse sorun kalmaz. Üç-beş yanlış yapan bizi bozmaz, bozamaz.

Onlar da inşallah günü gelir hatalarını anlar.

Bölgemizde çok önemli gelişmeler yaşanmaktadir. Kıbrıs konusunda kafamıza yeni çoraplar örülmesi için planlar yapılırken  bir birimize düşme,  şu veya bu görevde olan üç –beş kişi, karşılıklı olarak yanlış yaptı diye Anavatanımızla problem yaşama lüksümüz yoktur. Ne Türkiye KKTC’den, Kıbrıs Türkleri ile ilgili tarihi sorumluluklarından vazgeçebilir, ne de Kıbrıs Türkü tarihi bağlarla bağlı olduğu Anavatanından, oradaki kendisi için şehitler vermiş olan kardeşlerinden.”