Dolar 39,8993
Euro 46,8971
Altın 4.197,71
BİST 9.404,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin KKTC Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
KKTC 31°C
Açık
KKTC
31°C
Açık
Pts 30°C
Sal 30°C
Çar 31°C
Per 31°C

Müzikle, sanatla iç içe geçmiş bir ömür: Oktay Öksüzoğlu

Müzikle, sanatla iç içe geçmiş bir ömür: Oktay Öksüzoğlu
29/06/2025 10:41
A+
A-

5-6 yaşlarında dayısının hediye ettiği kavalla tanıştığı müzik hayatından hiç çıkmadı. Mücahitlik yıllarında Kıbrıs Türk Mücahitler Bandosu’nda, daha sonra memuriyet hayatında da Devlet Senfoni Orkestra ve Korusu’nda müzikle uğraştı.

Çocuk yaşta evin boş duvarları ve kapılarına resim yaparak kendini gösteren yeteneğini de geliştirerek, sürdürdü. Yağlıboya resimleri yurt içinde ve dışında sergilendi. Halkın Sesi ve Zaman gazetelerinde başyazıları, makaleleri ve araştırmaları yayımlandı. Şiirlerinin bir bölümü yabancı dillere çevrildi. Çok sayıda kitabı çıktı. 2023’te ‘Türk Dünyası Şiir Ödülü’ne layık görüldü.

Şiirden müziğe, resimden çevirmenliğe, yazarlıktan kamu hizmetine kadar geniş bir yelpazede başarılara imza atan Oktay Öksüzoğlu, hayatındaki acı-tatlı anılarını, eserlerini ve gelecek planlarını Türk Ajansı Kıbrıs muhabirine anlattı.

-“Günde 8-9 saat çalışıyorum”

Anamur’daki Kıbrıs’ın Sesi Radyosu’ndaki çevirmenlik ve spikerliğin ardından Londra’daki gazetecilik eğitimi alan Oktay Öksüzoğlu, çeşitli görevlerde bulunduğu Basın Yayın Enformasyon Dairesi’nden emekli olduğundan beri bir memur gibi günde 8-9 saat çalışmayı sürdürüyor.

“Kahveye, kulübe, maç izlemeye gitmiyorum. Resim çiziyorum, yazı ve şiir çalışmalarım var. Son dönemde birkaç kitap çevirisi yaptım, yakında çeviri kitaplarım yayınlanacak.”

Öksüzoğlu, şimdilerde Kıbrıs’ın kültürü ve sosyal yaşamıyla ilgili bir çalışma yapıyor. Bu yıl içerisinde üç resim sergisi açan Öksüzoğlu, bir sergi de gelecek yıl düzenlemeye hazırlanıyor.

-Mutlu başlayan çocukluk yılları..

Vadili köyünde 24 Aralık 1941’de doğan Öksüzoğlu, yaşamının ilk dört yıllında anne ve babasıyla çok mutlu bir çocukluk geçirmiş. Anne babasının boşandığı 4 yaşına kadar.

Boşanma sonrasında ne annesi, ne de babasının onu yanına almak istememesi üzerine Lefkoşa’da anneannesi ve dedesiyle birlikte yaşamaya başlayan Öksüzoğlu, bir süre sonra anneannesiyle birlikte Serdarlı’da öğretmenlik yapan dayısının yanına taşınır.

Öksüzoğlu, evli ancak hiç çocuğu olmayan dayısının yanında, anne babasının ayrılmasıyla kaybettiği mutluluğu yeniden bulur. “Ben dayımın yanında çok mutluydum. Annemi, babamı, acıları unutmuştum. Orada çok ilgi görüyordum. Bana çok iyi bakıyorlardı.”

-Dayısının aldığı kavalla müzikle tanıştı

İlk resimlerini burada yapmaya başladı. Dayısının hediye ettiği dilli düdük (kaval) sayesinde müzikle tanıştı.

“Köyde boş olan duvarların, kapıların üzerine resimler yapıyordum. Kendi uğraşlarımla çalmayı öğrendiğim kavalla basit oyun havaları çalabiliyordum. Daha beş yaşındaydım. Dayım bana alfabeyi ve sayıları da öğretti. Basit cümleler ve matematik işlemleri bile yapabiliyordum”

 

 

Ancak Öksüzoğlu’nun bu mutluluğu, yakalandığı kuşpalazı (difteri) hastalığıyla uzun sürmedi.

“Benim en büyük acılarımdan biridir. Ne babam, ne de annem hastaneye beni görmeye geldi. Ben hastanede aylarca tedavi gördüm. Bir anne evladını unutabilir mi? Daha da kötüsü ben iyileşince, köye geri döndük. Ancak yengem hastalığım nedeniyle olsa gerek, onlarla kalmamı istemedi. Anneannemle Çatoz’dan ayrıldık.”

-Vadili’de babayla yeni bir yaşam

Öksüzoğlu, Mehmetçik’te anneannesiyle birlikte yeni bir yaşama başladı. Ama henüz ilkokul birinci sınıfta iken dört adamın okul çıkışı önüne çıkmasıyla yaşamı yeniden değişti.  

“Adamlardan bir tanesi ‘Ben senin baban Süleyman’ dedi. Babamı biraz biliyordum. Diğerleri de Arif, Salih ve Kemal amcalarımdı. Babam beni yanına almak istedi ama ben anneannemden izin almam gerektiğini söyleyerek, kabul etmedim.” 

Bu sürecin çok sancılı geçtiğini belirten Öksüzoğlu, başlarda babasıyla birlikte gitmesine izin veren anneannesinin bir süre sonra fikrini değiştirdiğini söyledi. “Babamın beni kaçırdığını iddia ederek, mahkemeye başvurdu. Mahkeme sonrasında anneannem ile babam anlaştı. Anneannemle birlikte Vadili’ye taşındık. Burada tekrardan mutlu günlerim başladı”

-Müzik alanında İngiltere’den burs hakkı

Oktay Öksüzoğlu, Vadili’de ilkokulda başarılı bir eğitim hayatı olduğunu, özellikle ilkokulda Hocası Nesrin Hanım’ın yönlendirmeleriyle müzikte büyük başarılar elde ettiğini hatta müzik alanında İngiltere’de burs hakkı bile kazandı.

“Ancak ailem burs için İngiltere’ye gitmeme izin vermedi” diyen Öksüzoğlu, İngiltere’den gelen müzik uzmanlarının yönlendirmeleriyle altı ay özel bir müzik kursuna gittiğini ve bu kurs sayesinde hem müzik tarihi hem de müzik kültürü konusunda bilgi sahibi olduğunun altını çizdi.

Her zaman çok çalışkan bir öğrenci olan Öksüzoğlu, Celal Bayar Lisesi’nden (bugünkü Lefkoşa Türk Lisesi) birincilikle mezun oldu.  “Lise, bugünkü Türk Maarif Koleji ayarında bir okuldu. Okulda Türkçe, Rumca, İngilizce ve Latince öğrendim”

-Kıbrıs Türk Sanatçılar Ocağı’nın kuruluşu

O yıllarda oldukça aktif ve üretken bir öğrenci olan Öksüzoğlu, arkadaşlarıyla birlikte Kıbrıs Türk Sanatçılar Ocağı’nı kurdu ve ilk başkanı oldu. Öksüzoğlu, merkezi, ressamların, şairlerin, müzisyenlerin, karikatüristlerin ve tiyatro oyuncularının bir araya geldikleri bir yere dönüştürdüklerini gururla anlatıyor.

“Bir çatı altında toplanan sanatçılar Baf’tan Limasol’a, Vadili’den Gönendere’ye kadar birçok yerde müzikli şiir geceleri, tiyatro, resim sergileri gibi etkinlikleri organize ettik. Ancak 1963 yılında başlayan çatışmalar nedeniyle etkinlikleri durdurmak zorunda kaldık”

-Yeni bir adım: Anamur’da Kıbrıs’ın Sesi Radyosu’nda görev

Oktay Öksüzoğlu, yabancı dil bilen personel alımı için açılan Türkçe, Rumca, İngilizce mütercimlik sınavına başvurduğunda işin ne olduğunu bilmiyordu. “Sınava girdik. Ne için olduğunu söylemediler. Sınavı kazandığım zaman Anamur’a gideceğim söylendi. Yeni evliydim ve bir erkek çocuğum vardı. Ama Anamur’a gitmek zorunda kaldım.”

Anamur’da Kıbrıs’ın Sesi Radyosu’nda 1971 yılına kadar görev yapan Öksüzoğlu, Türkçe ve İngilizce dillerinde haber ve özel programlar yaptı.

“Radyoda programlar yapıyordum, geceleri konserler oluyordu. Ama Kıbrıs’ta savaş devam ediyordu. Benim arkadaşlarım orada ölüm tehlikesiyle dağlarda mücadele ederken, benim müzikle uğraşmam beni üzüyordu.”

Ailesinden bir yıl uzak kalabilen Öksüzoğlu, kaldığını ama ikinci yıl ayarlamaların yapılmasıyla ailesinin de Anamur’a geldiğini söyledi. Öksüzoğlu, Anamur’daki yıllarda, boş zamanlarında bir sürü kitap ve şiir çalışmalarında da bulundu.

Ülkeye döndükten sonra devletin farklı kademelerinde görevlerde bulunan Öksüzoğlu, 1979 yılında İngiltere’de Resmî Enformasyonda Halkla İlişkiler alanında burslu olarak öğrenim gördü. Öksüzoğlu, 12 yıl aralıksız olarak Enformasyon Dairesi’nin müdürlüğünü yaptıktan sonra emekliye ayrıldı.  

-Şimdilerde Kıbrıs kültürüyle ilgili bir çalışma yapıyor

Öksüzoğlu, emekli olduktan sonra da tıpkı bir memur gibi günde 8-9 saat çalışmaya devam ediyor.  “Kahveye, kulübe, maç izlemeye gitmiyorum. Resim çiziyorum, yazı ve şiir çalışmalarım var, son dönemde birkaç kitap çevirisi yaptım, yakında çeviri kitaplarım yayınlanacak”

Çocukluğunda başlayan resim sevdası hala devam ediyor. Bu yıl başında yağlı boya resimlerinin yer aldığı “Doğanın Göz Yaşları” isimli bir sergi açan Öksüzoğlu, gelecek yıl da bir sergi açmaya hazırlanıyor.

Oktay Öksüzoğlu, şimdilerde Kıbrıs’ın kültürüyle ilgili bir çalışma yapıyor. “Çocukluğumun geçtiği Vadili, Çatoz ve Mehmetcik gibi köyleri benim için büyük önem taşıyor. Bu köylerde yer alan kültür dernekleriyle birlikte hareket ederek, hatıralarıyla ilgili bir şeyler üretmek istiyorum”

Kendi yaşamını konu alan bir kitap üzerinde de çalışan Öksüzoğlu, kitabında kendi yaşamıyla birlikte o günlerdeki siyasi, kültürel ve sosyal gelişmeleri, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme, iyileştirme, zenginleştirme gayretlerini de anlatmayı amaçlıyor.

-Ödüller

Her anını dolu dolu geçirdiği yaşamı boyunca Kıbrıs Türk kültürü için uğraş veren Öksüzoğlu, Kıbrıs Türk davasına ve Türk kültürüne katkılarından dolayı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı şeref madalyasını almaya hak kazandı. Hayatı boyunca birçok ödül alan Öksüzoğlu, Kültür Dairesi tarafından da yaşam boyu, şiir, resim ve sanat ödülüne layık görüldü.

Oktay Öksüzoğlu, KKTC’de aldığı ödüller yanı sıra Azerbaycan ve Türkiye’den de birçok ödüle layık görüldü. Özellikle Türk Edebiyatı’na katkıları nedeniyle Ahmet Kabaklı Vakfı Edebiyat Derneği tarafından kendisine Dede Korkut Madalyası aldı.

 “Şimdi bütün bu olayların içinde ben yine hasta olmamak için dua ediyorum” diyen Öksüzoğlu, iki kez çok ciddi rahatsızlıklar geçirdiğini ancak halen üretmeye, yazmaya ve resim çizmeye devam ediyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.